Londra Metrosuna Olimpiyat Makyajı
Bu siteyi ziyaret etmekte ve bu yazıyı okumakta olan herkesin 2012’nin olimpiyat yılı olduğunu ve Londra’nın da evsahipliği yapacağını bildiğine eminim. Olimpiyatlar derken tabii burada kastım yaz olimpiyatları ki kendileri tartışmasız spor dünyasının en büyük şenliğidir. İster FIFA Dünya Kupası, ister Stanley Cup, ister Super Bowl, ister Dünya Şampiyonaları ne derseniz deyin ya da aklınıza ne gelirse söyleyin, bunların hiçbirisi olimpiyatlar seviyesine çıkamaz.
Olimpiyatlar etkindir, etkileyicidir, ilham vericidir, düşündürücüdür, kalkındırıcıdır. İspanya’nın spordaki başarı patlamasının son yıllarda birçok yazar tarafından farklı farklı zamanlarda kaleme alındığına şahit olmuşsunuzdur. Bu yazıların çıkış noktası olarak da hep 1992 Barcelona Olimpiyatları gösterilir. 80’lerde doğan çocuklar, 92’de ülkelerinde düzenlenen olimpiyatlar ile spor adrenalini yaşamaya başladıkları, spora karşı ilgilerinin o zaman ateşlendiği düşünülür. Bunun sonrasında ülkenin de spora ve sporcuya yaptığı yatırımlar artarak devam eder ve bütün bunların meyvesi, 2000’li yıllarda, özellikle de 2000’li yılların sonlarında alınmaya başlanır. Başarı hani öyle bir tek branş ya da tek bir disiplin de sınırlı değildir. Basketbol, futbol, bisiklet, Moto GP, Formula 1, tenis, atletizm gibi birçok branşta dünya şampiyonları, olimpiyat şampiyonları çıkmaya başlar ve böylece İspanya sporda dünyanın lokomotif ülkeleri arasındaki yerini alır.
Olimpiyatların yine benzer bir etkisini 2008’de de gördük aslında. Gerçi bu sefer durum biraz tersine gelişti. Çin, olimpiyatlara ev sahipliği yapacağı açıklandıktan sonra hemen yatırımlara başladı. Kendi evindeki olimpiyatlarda en iyi şekilde yarışabilmek adına, 8-10 sene öncesinden sporcu adayları seçip bu süre zarfında kendilerini en iyi şekilde yetiştirdi. Bu sayede daha önce tarihlerinde hiç başarılı olamadıkları, hatta belki de üst seviyede rekabet edemedikleri branşlarda bile yarışabilir hale geldiler. Olimpiyatlar sonrasında da bu alışkanlık devam etti ve günümüzde başarılı olmaya, madalya toplamaya devam ediyorlar.
Biraz detaylı bir girişten sonra artık 2012 yılına dönelim. Ev sahibi Londra ve İngiltere (Büyük Britanya) de olimpiyatların öneminin tabii ki farkında ve bu işin pazarlaması yönünde çok iyi bir iş çıkarıyorlar. Hem yazılı, hem görsel basında ve ayrıca sosyal medya aracılığıyla da hem vatandaşlarının hem de tüm dünyanın ilgisini çekmeyi çok iyi başarıyorlar. Tabii sadece kuru pazarlamayla gelmediler bugüne. Şu ana kadar yapılan planlama, organizasyon, düzenleme her şey yolunda gidiyor. Hatta şöyle bir anektod da paylaşayım. Sanırım yıllardan geçen sene, aylardan da Mart/Nisan’dı, ben de iş nedeniyle İngiltere sınırları içerisindeydim. Kendime fırsat yaratarak bir şekilde Londra’ya kaçmayı başarmıştım. Daha o zamandan yani 1.5 yıl kadar öncesinden şehrin bazı yerlerinde geri sayım başlamıştı. Tabii ben ilk o an görmüştüm ama tahmin ediyorum en az birkaç ay önceden başlamıştır. Böyle bir saatin fotoğrafını çektiğini hatırlıyorum ama şu an bulamadım arşivden, onun yerine biraz Google amcaya sordum, bulması daha kolay oldu. Aşağıdaki fotoğrafı http://newslite.tv sitesinden aldım, buradaki bir habere göre de geri sayım sanırım 14 Mart 2011’de başlamış.
Yavaş yavaş konu başlığına geçmeye başlayalım. Londra’nın metrolarına gelelim. Tahmin edebileceğiniz gibi İngilizler burada da cinslik yaparak metro kavramını başka bir şekilde adlandırmışlar. Hani bize çocukluktan beri öğretilen subway değil de onun yerine tube kavramını kullanmaya karar vermişler. Türkçesi de bildiğimiz tüp, hani ne zaman biteceği belli olmayan Marmaray tüp geçidi var ya, onun gibi. Ama metrolarının ne kadar düzenli, modern ve de kapsama alanının ne kadar geniş olduğuna tabii ki bir itirazım olamaz. Avrupa içerisinde metro dendiğinde genelde duyduğum ilk şehirler Paris ve Londra oluyor. Paris metrosunu da 2007 yılında görme şansım olmuştu. Belki Paris metrosu daha geniş bir alana yayılıyor, şehrin daha büyük bir kısmına hizmet götürüyor olabilir ama Londra metrosu daha bir modern ve daha yeni trenler kullanıyor. İki şehri ziyaretim arasında 4 yıl kadar da fark var gerçi, o nedenle Paris belki bu anlamda da durumu eşitlemiş olabilir, hakkını yemeyeyim.
Londra sadece metro trenini şehrin altında dolaştırmakla kalmıyor aynı zamanda bu konuda insanlara çok geniş bir altyapı da sunuyor. Burada altyapı derken kastım, metro ile ulaşabileceğiniz her türlü ve son derece güncel bilgiler. Mesela herhangi bir zamanda olarak hangi metro hattının ne kadar yoğun olduğunu, hangi duraklarda problem olduğunu, hangi noktalarda bakım çalışması yapıldığına anında ulaşmanız mümkün. Bunun yanında buradaki sayfayı ziyaret ederseniz, kendi ihtiyacınıza göre bir metro haritası seçme şansınız var. Peki bu ne demek? Metrodan inmek istediğiniz durakta sizi yeryüzüne çıkartacak asansör olup olmadığını ya da o durakta tren ile platform arasında kaç mm’lik bir mesafe olduğunu öğrenmeniz bile mümkün. Bunlar çok küçük detaylar ama emin olun bunlara ihtiyacı olan ve bunları kullanan birçok insan var. Ne kadar kullanılmasından ziyade en güzeli de herkesin ve her detayın düşünülmüş olması.
Merak etmeyin, biz bisikletçiler de düşünülmüş. Londra Belediyesi bu konuda da çok fazla yatırım yapıyor ve insanları bisiklet kullanmaya teşvik ediyor. Bunların detaylarını ayrı yazılarda inceleyeceğiz ama kısaca metrodaki duruma da değinelim. Bu linkteki .pdf dosyası bizim için hazırlanmış. Katlanabilir bisikletlere herhangi bir sınırlandırma getirilmemiş ve bütün gün boyunca, bütün duraklarda inip binmelerine izin verilmiş. Ama katlanmayan bisikletler için de bu linkte bahsettiğim özel harita yapılmış. Burada da hangi saatler arasında metronun kullanılabileceğine, hangi duraklarda inme ve binme imkanının olduğuna değinilmiş. Gerçekten oldukça başarılı ve ülkemizde de görmek istediğimiz türden hareketler bunlar.
Önce olimpiyatlar başlığına bir giriş yaptık, sonra da Londra’daki metro yapısına, artık bu iki başlığı birleştirip ana konumuza gelelim. Olimpiyatlara bu kadar önem veren Londra, bir güzelliği de metrosu için yapmayı ihmal etmemiş. Bütün metro duraklarının ismini, olimpiyat efsanelerinin ismiyle değiştirerek bir metro haritası hazırlamış. İçinde Londra’daki 361 durağın tamamını barındıran bu haritanın tasarımında ve sporcuların seçiminde Alex Trickett ve David Brooks görev almış. Söylediklerine göre [1] ve tabii sizin de tahmin edebileceğiniz üzere, olimpiyat tarihinin efsane isimlerini 361 sayısı ile sınırlamaya çalışırken zaman zaman hararetli tartışmalar yaşamışlar ve hatta projeyi sonlandırma aşamasında birkaç son dakika değişikliği de yapmak durumunda kalmışlar. Ama sonunda ortaya çıkan sonuçtan memnun olduklarının da altını çizmeyi ihmal etmemiş Alex ve David. Alex’in bir Twitter hesabı var, o nedenle kendisine ulaşmak, “Abicim bu adamı nasıl seçmemişsin?” demek isterseniz @alextrickett hesabı aracılığıyla bunu başarmanız oldukça kolay.
Olimpik Efsaneler Metro Haritası‘nda çoğunlukla her bir metro hattı, 1 temel spor branşını temsil ediyor. Yine de bazı hatların birkaç sporu da kapsadığını görmüyor değiliz. Şöyle bir sıralamak gerekirse, haritadaki hatlar şu şekilde:
- Football (Futbol)
- Pool events (Havuz oyunları, müsabakaları)
- Athletics – track (Atletizm – pist)
- All rounders (Dekatlon ve heptatlon gibi birçok disiplin içeren branşlar)
- Cycling (Bisiklet)
- Athletics – field (Atletizm – alan)
- Basketball and Tennis (Basketbol ve Tenis)
- Rowing, Sailing and Canoeing (Kürek, Yelken ve Kano – Durgun Su Sürat Yarışları)
- Gymnastics (Jimnastik)
- Triathlon (Triatlon)
- Boxing, Wrestling, Judo and Taekwondo (Boks, Güreş, Judo ve Taekwondo – Tekvando)
- All other sports (Diğer tüm sporlar)
Burada 361 efsaneyi sıralamak gibi çılgınca bir fikrim yok, en uygun olanı direk olarak bisiklet hattına odaklanmak. Buradaki isimlere geçmeden haritayla ilgili son bir bilgi vermek istiyorum. Bu haritada yer alacak efsanelere karar verme aşamasında tek kriter sportif başarı ya da altın madalya sayısı olmamış. Bu da çok güzel bir düşünce bence. Tabii ki birçok altın madalya alanlar da (5) ayrıca onurlandırılmış ama bunun yanında altın madalya kazanamayan ünlü sporculara, madalya kazanamamasıyla ünlü olmuş sporculara da yer verilmesi olimpiyat tarihinin tam olarak haritaya yansıtılmasına olanak tanımış.
En öne çıkarılan isimlerin olimpiyat köyüne en yakın metro duraklarına verildiğini görüyoruz. Bunlar Stratford’taki iki durak. Bunlardan ilki olimpiyatlar boyunca ana durak olması beklenen Stratford durağı. Bu durağa, olimpiyatlar tarihinin en çok altın madalya alma başarınısını gösteren Michael Phelps ismi layık görülmüş. Bu durağın hemen yakınındaki Stratford International durağına ise ülkemizin de büyük sempati duyduğu bir efsanenin ismi verilmiş: Mohammed Ali.
Şimdi gelelim bisiklete. Bisiklet için günümüzdeki Jubilee hattı seçilmiş. Yukarıdaki haritada açık gri renkle görebilirsiniz. Burada şöyle bir ekleme yapayım, odak olimpiyatlar olduğu için pist bisikleti efsanelerinin daha çok öne çıktığını görüyoruz. Sonuçta yol bisikletinde yarışılabilecek bir yol yarışı ve de bir zamana karşı yarışı mevcut. Pist bisikletindeki farklı disiplinler, bisikletçilerin birden fazla disiplinde yarışıp daha çok madalya almasına olanak tanıyor haliyle. İşte bisiklet metro hattı ve onurlandırılan olimpik bisiklet efsaneleri (Not: Bazı metro hatları belli duraklarda çakıştığı için, bisiklet hattının üzerindeki bazı isimler aslında diğer hatlara ait olabiliyor, böyle isimleri aşağıdaki listeye dahil etmedim):
- Miguel Indurain (5 Tour de France, 2 Giro d’Italia, 1 Zamana Karşı Olimpiyat, 1 Zamana Karşı Dünya Şampiyonluğu)
- Paolo Bettini (2 Giro d’Italia, 2 Yol Yarışı Dünya, 2 İtalya Ulusal Yol Yarışı, 1 Yol Yarışı Olimpiyat Şampiyonluğu)
- Fabian Cancellara (4 Zamana Karşı Olimpiyat, 6 İsviçre Ulusal Zamana Karşı, 2 İsviçre Ulusal Yol Yarışı, 1 Zamana Karşı Olimpiyat, 2 Paris – Roubaix, 1 Ronde van Vlaanderen, 1 Milano – San Remo Şampiyonluğu)
- Viatcheslav Ekimov (1 Bireysel Takip Dünya, 1 Puan Yarışı Dünya, 1 Rusya Ulusal Yol Yarışı, 1 Zamana Karşı Olimpiyat Şampiyonluğu)
- Leontien van Moorsel (4 Bireysel Takip Dünya, 1 50 km Takım Zamana Karşı Dünya, 2 Yol Yarışı Dünya, 2 Zamana Karşı Dünya, 1 Yıl Yarışı Olimpiyat, 2 Zamana Karşı Olimpiyat, 1 Bireysel Takip Olimpiyat Şampiyonluğu)
- Jeannie Longo (1 Yol Yarışı Olimpiyat, 5 Yol Yarışı Dünya, 4 Zamana Karşı Dünya, 1 Puan Yarışı Dünya, 3 Bireysel Takip Dünya, 15 Fransa Ulusal Yol Yarışı, 10 Fransa Ulusal Zamana Karşı Şampiyonluğu)
- Connie Carpenter (1 Yol Yarışı Olimpiyat, 4 Amerika Ulusal Yol Yarışı, 1 Amerika Ulusal Zamana Karşı, 1 Bireysel Takip Dünya, 1 Yol Yarışı Dünya Şampiyonluğu)
- Bradley Wiggins (2 Bireysel Takip Olimpiyat, 1 Takım Takip Olimpiyat, 3 Bireysel Takip Dünya, 2 Takım Takip Dünya, 1 Madison Dünya, 3 Britanya Ulusal Zamana Karşı, 1 Britanya Yol Yarışı Şampiyonluğu)
- Daniel Morelon (2 1km Sprint Olimpiyat, 1 2km Tandem Olimpiyat Şampiyonluğu)
- Felicia Ballanger (2 Sprint Olimpiyat, 1 500m Zamana Karşı Olimpiyat, 5 Sprint Dünya, 5 500m Zamana Karşı Dünya Şampiyonluğu)
- Chris Boardman (1 Bireysel Takip Olimpiyat, 1 Zamana Karşı Dünya, 2 Bireysel Takip Dünya Şampiyonluğu, UCI En İyi İnsan Eforu Rekoru (1 saat))
- Victoria Pendleton (6 Sprint Dünya, 2 Takım Sprint Dünya, 1 Keirin Dünya, 1 Sprint Olimpiyat, 8 Britanya Ulusal Sprint, 7 Britanya Ulusal 500m Zamana Karşı, 5 Britanya Ulusal Keirin, 3 Britanya Ulusal Scratch Yarışı Şampiyonluğu)
- Rebecca Romero (1 Bireysel Takip Olimpiyat, 1 Bireysel Takip Dünya, 1 Takım Takip Dünya, 1 Britanya Ulusal Zamana Karşı, 1 Britanya Ulusal Bireysel Takip Şampiyonluğu)
- Anna Meares (1 500m Zamana Karşı Olimpiyat, 4 500m Zamana Karşı Dünya, 2 Sprint Dünya, 2 Takım Sprint Dünya, 2 Keirin Dünya Şampiyonluğu; 500m Zamana Karşı ve 200m Sprint Dünya Rekorları)
- Paola Pezzo (2 Dağ Bisikleti Olimpiyat Şampiyonluğu)
- Julien Absalon (2 Dağ Bisikleti Olimpiyat, 4 Dağ Bisikleti Dünya, 8 Fransa Ulusal Cross – Country Şampiyonluğu)
- Chris Hoy (1 Sprint Olimpiyat, 1 Takım Sprint Olimpiyat, 1 Keirin Olimpiyat, 1 1km Zamana Karşı Olimpiyat, 4 1km Zamana Karşı Dünya, 1 Takım Sprint Dünya, 4 Keirin Dünya, 1 Sprint Dünya Şampiyonluğu)
Yukarıda da bahsettiğim gibi odak olimpiyatlar olunca hemen pist bisikletinin, hatta dağ bisikletinin de önce fırladığını görebiliyoruz. Eddy Merckx, Bernard Hinault, Lance Armstrong, Jacques Anquetil, Rick van Looy, Roger De Vlaeminck gibi isimleri bu isimler arasında görememek üzücü, ama bu biraz da yol yarışlarının ve de olimpiyatların cilvesi sanırım.
Eğer Olimpik Efsaneler Metro Haritası‘nı çok beğendiyseniz, 61 X 91cm boyutlarındaki poster versiyonunu sipariş etme şansınız da mevcut. Bunun için Transport for London’ın resmi sitesindeki ilgili sayfayı ziyaret etmeniz yeterli. Yalnız Türkiye’ye gönderiyorlar mı, çok emin değilim.
Ufak bir ekleme daha yapayım. Gerçekte maalesef metro duraklarının ismi değişmiyor. Sadece olimpiyatlar için böyle ekstra bir proje yapılmış ve efsaneler onurlandırılmak istenmiş. En azından olimpiyat süresince durak isimlerinin, efsane isimlerle değiştirilmesi daha da güzel bir jest olabilirdi. Ama aynı zamanda bunun oldukça fazla karmaşıklığa yol açacağı da aşikâr, o nedenle kanaatimce bu şekilde olması en uygunu.
Bu kadar efsaneden bahsettik, işin milli ucunu da bir kenarından tutmazsak olmaz. Bu haritayla onurlandırılan 361 efsane arasında 1 tane de Türk bulunuyor. Aslında konu olimpiyat olduğunda ve efsanelerden bahsetmeye başladığımızda ayyıldızı gururla taşıyan birkaç sporcu hemen herkesin aklına gelir muhtemelen. İşte bu isimlerden belki de hem ülke hem de dünya sporuna ismini yazdıran bir sporcumuzun ismi de bir metro durağına verilmiş, bu isim Naim Süleymanoğlu. All other sports (diğer tüm sporlar) metro hattının haritaya göre sağ alt tarafında kalıyor bu durak. Kendisine bayrağımızı seneler boyunca defalarca dalgalandırttığı ve İstiklâl Marşı’mızı söylettirdiği için en büyüğünden teşekkürlerimi sunuyorum.
1900 kelime okudum, ama doyamadım, halâ bu konu hakkında anektodlar okumak istiyorum diyorsanız, Yahoo’dan Chris Chase’in yazısıyla devam edebilirsiniz.
Kaynaklar:
[1] http://shop.tfl.gov.uk/design-collections/Underground-Olympic-Legends-Map.html[2] http://www.tfl.gov.uk/assets/downloads/standard-tube-map.gif
[3] http://www.insidethegames.biz/olympics/summer-olympics/2012/16412-tube-map-stops-named-after-olympic-and-paralympic-icons-to-celebrate-london-2012
* Olimpiyat halkaları görseli Wikipedia’dan alınmıştır.
Sayfanın oluşturulma tarihi: 15 Mayıs 2012
Sayfanın son güncellenme tarihi: 17 Mayıs 2012
Pingback: En Yakın Fotofinişler #1: Pendleton – Meares : Bisiklet Sporu