Tour De France (Fransa Turu) 2013 7. Etap Notları

7. etap 5 Temmuz’da Montpellier – Albi arasında 205,5 km.’lik bir parkurda bir yol etabı olarak koşuldu. Yine bir sprint finişi gördük ama sprinterlerin birçoğu tırmanışlarda geri düştü ve bunu değerlendiren Sagan etabı almayı başardı.

 

Bu etaptan sonra yapabileceğimiz bazı çıkarımlar:

 

  • Bugünkü etap ASO tarafından 1. zorluk kategorisinde sınıflandırılmış bir etaptı yani “pek bir zorluğu bulunmayan etaplar”dan biriydi. Bu sınıftaki etaplarda etap galibiyetine puan klasmanında 45 puan veriliyor, yani tam bir toplu sprint finişi bekleniyor ve saf sprinterlerin de finişe en önde gelmesi yüksek olasılık olarak görülüyor. Ama bugün hiç beklendiği gibi olmadı. Neredeyse Tour’un başından beri eleştirdiğim Cannondale takımı bugün harika bir iş çıkararak neredeyse 125 km’lik bir takım zamana karşı koştu ve etaptan istedikleri her şeyi almayı başardılar.
  • Etabın ilk 95 km’sinde bir Kat. 3, bir de Kat. 2 tırmanış vardı ve bunlardan 40 km. sonra da ara sprint kapısı. Ara sprint kapısını gözüne kestiren Cannondale bu tırmanışlarda tempoyu çok yükseltti ve sprinterler teker teker bu tempoya dayanamayarak düşmeye başladı (Sagan, Degenkolb gibi isimler hariç) ve etabın bu kadar erken bir safhasında düştükten sonra herkes geri geleceklerini düşünüyordu ama öyle olmadı. Cannondale da ara sprint kapısı geçilince bir ara tempoyu bırakır gibi oldu ama sonradan tekrar öne geldiler ve etabın sonuna kadar hiç sprinterler tarafından yakalanmadan gelmeyi başardılar.
  • Kittel/Cavendish/Greipel 3’lüsünün içinde bulunduğu grupettoyu bir ara Argos ama genelde Lotto çekti. OPQS ise hiç öne gelmedi. Böyle olunca Lotto da bir süre sonra bu duruma yeter dedi ve onlar da tempoyu bıraktı. Böyle olunca finişe de pelotondan 15 dakika sonra geldiler. OPQS’in hiç öne gelmemesi ilginçti ve nedenini çok anlayamadım. Aslında ilk önce iki grupetto oluşmuştu, öndeki Greipel/Kittel, arkadaki Cavendish; sonra Cavendish grubu Greipel/Kittel‘i yakaladı ama yakaladıktan sonra OPQS hiç öne gelmedi, ilginç bir karar. Neden böyle yaptılar bilmiyorum ama tempoyu bölüşseler, pelotonu yakalamaları mümkün olabilirdi. Yarın da dağlar başlıyor yani kendilerini saklamalarını gerektirecek bir durum da yoktu.
  • Degenkolb’un pelotonda bulunmasına rağmen Argos’un grupettoya destek vermesi de biraz anlamsızdı. Yani Kittel’i getirmek için Cavendish ve Greipel’i de getireceklerdi, neyse ki sonra bundan vazgeçtiler ve Degenkolb de etabı alamasa da 2. olmayı başardı. Degenkolb ilginç bisikletçilerden biri, kütlesel anlamda Greipel ve Kittel’den çok eksiği olduğunu sanmıyorum, ama tırmanışlarda tutunabiliyor. Zaten 2012 Vuelta’da ve Dünya Şampiyonası’nda bunu göstermişti.
  • Gelelim Sagan’a. Yukarıda Peter’in ilk 7 etaptaki sıralamalarını görüyorsunuz. Dünde bahsetmiştim, bugün daha da anlamlı oldu. TTT ve ilk gün kazada düşmesinin haricinde üç kere 2., bir kere 3. ve bugün de 1. oldu. Sonra yeşil mayoyu sprinterler kazanamıyor, Sagan farklı profildeki etapları da kazanabiliyor diye şikayet edenler var. Ben de kendilerine bir anlam veremiyorum doğrusu. Çocuk bütün etapları ilk 3’te, hatta neredeyse ilk 2’de bitirmiş, daha ne yapsın?
  • Mesela bugünkü etap, yukarıda da yazdım, en kolay etap kategorisinde sınıflandırılmış ama bunda bile bir şekilde sprinterleri dökmeyi başardılar. Bu etaplarda da önde tutunmayı başaramıyorlarsa belki de o bisikletçiler yeşil mayoyu hak etmiyordur, biraz da böyle düşünmek lazım. Sonuçta bu istikrarı ödüllendiren bir klasman. Hatta sprinterler öne çıkabilsin, Cavendish kazanabilsin diye düzenleme bile yaptılar. Bence bu klasmanda daha fazla oynama yapılması saçmalık olur. Sagan kesinlikle hak ederek bu klasmanın lideri şu anda.
  • Bir de Cannondale’ın tırmanışlarda tempoyu arttırmasını anti-centilmen, uygunsuz olarak görenler de var. Bu yorumları da maalesef saçma bulduğumu belirtmem lazım. Yani bu mantıkla yaklaşırsak o zaman şöyle dememiz lazım “Froome, zamana karşıda bu kadar hızlı gitmesin, rakiplerini beklesin biraz”, “Quintana tırmanışlarda atak yapmasın”… Yani Cannondale tempoyu arttırınca tırmanamayanlar geride kaldı, bunun kadar normal bir şey olabilir mi? Sonuçta bu bir yarış ve herkes güçlü olduğu alana odaklanarak kazanmaya çalışıyor. Yani bugün Cannondale’in tempo yapmasıyla, hafta sonundaki dağlık etaplarda SKY’ın veya Saxo-Tinkoff’un tempo yapması arasında ne fark var? O zaman da favorilerden birisi geride kalınca aynı şeyi söyleyelim.
  • Bugünün özeti Sagan ve Cannondale oldu. Sagan hem ara sprint kapısındaki, hem de finişteki puanların tamamını aldı ve rakipleri Kittel/Greipel/Cavendish ise hiç puan alamadılar. Sagan sadece bugün 3 rakibine birden 65 puan fark atmayı bildi. Bu kadar iyi tırmanıp üzerine sprint de atabiliyorsan, bir ödülü olmalı.
  • Jan Bakelants. Bugünkü etabın son bölümlerinde pelotondan atak yaparak sarı mayoyu özlediğini gösterdi. Yanına iki bisikletçi daha aldı ama en çok çalışan o oldu. Sarı mayo tehlikeye girince GreenEdge de Cannondale’e yardım etmeyi başardı ve böylece kaçanları yuttular. Bakelants benzer kaçışları önümüzdeki günlerde de yapabilir.
  • Son olarak Tour’un en yaşlı bisikletçisine gelelim, Jens Voigt. Bugün kaçış grubundaydı ama sadece iki kişiydiler ve Cannondale’ın kurnaz planının kurbanı oldular maalesef. Önemli not, Voigt bu Tour’da bir etap kazanırsa Tour de France tarihinde etap kazanan en yaşlı bisikletçi olacak. İnanılmaz!

 

Kaynak

  1. http://www.letour.fr/le-tour/2013/us/classifications.html
  2. http://the-peloton.tumblr.com/

Sayfanın oluşturulma tarihi: 05 Temmuz 2013
Sayfanın son güncellenme tarihi: 05 Temmuz 2013

This article has 4 comments

  1. Özgür Nevres Reply

    Buyruk on numara yazı olmuş, eklenecek pek bir şey yok. Cannondale’in suçlanması gerçekten komik, senin belirttiğin sebeplerden dolayı.

    Cannondale’in orijinal planı sprint kapısını önde geçebilmekmiş, ama bakmışlar sprinterlar çok geride, arkadaşları devam etmeyi önermiş, Sagan da yapabilecekseniz neden olmasın demiş.

    “The original idea was to win the intermediate sprint but my team-mates came up to me and said we should persist because the sprinters were dropped.”
    “I told them: If you can, why not?”

  2. Özgür Nevres Reply

    Bir de rakibini geçmek ne zaman centilmenlik dışı bir hareket oldu? Kaza yapmış değil birşey değil, neden beklensin? Herhangi bir mayo bile taşımıyor ki zaten sarı mayo dışındaki mayoların beklenmesi gibi bir gelenek de yok ayrıca. Sarı mayo da ancak kaza ya da teknik arıza vb durumlarında beklenir. O durumlarda bile beklenmediği çok olmuştur.

  3. Özgür Nevres Reply

    Bu arada bu bekleme olayını bisiklet dünyasına armağan eden (Herbie Sykes’ın yalancısıyım) Fausto Coppi imiş. Çok ilginç bir hikayesi var, aktörleri Coppi, Koblet ve Clerici. Bir ara konuşuruz :)

    • buyruk Reply

      Hikayeyi merak ettim şimdi. Podcast’te unutmazsak konuşalım. :)

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir