Türkiye Turu 2014 – Anekdotlar: Bölüm 1
TUR2014 boyunca Twitter’da sık sık normalde yarış yayınlarında ekrana gelmeyen görüntüler paylaşmaya çalıştım. Ama tabii tweetler’in çok kalıcı olduğunu söylemek zor. O nedenle ayrıca yazılar yazıp bu anekdotları burada paylaşmaya karar verdim. Böylece sitede bu bilgilere istediğiniz zaman topluca ulaşabileceksiniz. Başlayalım:
26 Nisan günü (yarıştan bir gün önce) kaldığımız otelden bir görüntü. Takım servisleri, takım arabaları yarın başlayacak yarış için hazırlanıyor. Mekanikerlerin ve soigneurlerin işi bisikletçilerden daha yoğun tahmin edebileceğiniz gibi.
Yine tarih 26 Nisan. Her takıma iki araba tahsis edilmiş durumda. Her arabanın üzerine de 6 bisiklet koyulabiliyor. Takımların birçoğu 8 bisikletçiden oluştuğu için ana takım arabasında 6 bisiklet bulunurken, ikinci arabada 2 bisiklet bulunuyor. Bunu sonraki fotoğraflarda da görebilirsiniz.
26 Nisan. Takım araçları bu şekilde makyajlanıyor. 21 takımın 42 arabası bu şekilde makyajlandı. Buna ilaveten her takıma tahsis edilmiş 2 ayrı minibüs olduğunu hatırlatmakta fayda var. Kafiledeki toplam araç sayısı ise 200’e yaklaşıyor. Organizasyon araçlarında da TUR makyajı var.
26 Nisan. Feyzi Açıkalın’ın kaleminden Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun 50 Yıllık Öyküsü kitapçılardaki yerini aldı. Ben de bir kopyasını basın toplantısında edinebildim. İnternette aradığım ama ulaşamadığım birçok bilgi bu kitapta var. Kısa zamanda okuyup inceleme yazısını da burada paylaşmak istiyorum.
26 Nisan. Takımlar kaldıkları otellerdeki asansörlerin yanına kimin hangi odada kalacağını/kaldığını paylaşıyor. Bu da bisikletçilerin işini kolaylaştırmak için haliyle. Bisikletçiler daha gelmeden takım görevlileri o akşam kalınacak otele gidip check-in işlemlerini ve diğer hazırlıkları tamamlıyor. Bisikletçiler de otele varınca, asansörün yanında hangi odada kalacaklarını öğrenip hemen odaya çıkıyorlar.
Takımlar arasındaki farkları daha rahat görebilmek için, bildirilerin ayrı ayrı fotoğrafını çekmiştim. Detaylara dikkat olursanız, sadece oda numarası değil, wifi şifresi gibi bilgilerin de burada paylaşıldığını görebilirsiniz. Her şey bisikletçiler için tabii ki. :) Diğer bir önemli nokta da tahmin edebileceğiniz gibi, çok popüler bisikletçilere sahip olan takımların bu bilgileri böyle aleni şekilde paylaşmadığı gerçeği. Akla ilk gelen takım OPQS, haliyle Cavendish’in nerede kaldığını paylaşmıyorlar. :)
Cumartesi günü Alanya’daki takım sunumuna doğru yol alırken, birçok binada TUR2014 bayraklarının asılmış olduğunu gördük. TUR’dan en çok faydalanan kent Alanya diyebiliriz sanırım. Pazar günü başlayacak yarış için bisikletçiler Perşembe veya Cuma gününden geliyorlar. Pazar günkü etap zaten Alanya – Alanya. Pazartesi günkü ise Alanya – Kemer. Yani Perşembe’den, Pazartesi öğlene kadar Alanya’dalar. Kent için çok önemli bu. Diğer kentlerin çoğunun yarım, bazılarının da nadiren 1 gün TUR kafilesini konuk ettiğini ekleyeyim.
Etap boyunca hem arabalı hem de motorlu hakemler var. Bu şekilde mümkün olduğunca yarışın her anını kontrol etmeye çalışıyorlar. İşte burada gördüğümüz de hakem motorlarından bir tanesi.
Takım sunumu esnasında sıralarını bekleyen takımlar masalardaki yerlerini aldılar. Akşam havanın kararması ve denizden gelen esintiyle serin bir ortam oluştu. Birçok bisikletçi üzerine uzun kollu üst istedi. Burada beklemeye yeni başlayan Belkin takımını görüyoruz. Onlar da manzarayı beğenmişe benziyor. :)
Takım sunumuna giderken, bisikletçilerin fotoğraflarının çekilebilmesi ve röportaj verebilmeleri için hazırlanan bölüm.
Sunum sonrasında bir de Kıraç konseri olacaktı. Biz erkenden geldiğimiz için daha herhangi bir müzik başlamamıştı, hatta bariyerler yeni kalkıyordu. O nedenle bu alan bu kadar boş. Sonrasında dakikalar geçtikçe daha halkın ilgisinin arttığını gördük.
Sunumun öncesinde Kızıl Kule’nin hemen orada bir de kokteyl varmış. -Mış diyorum çünkü pek haberim yoktu. Ama varınca hala devam ettiğini görüp hafiften nasiplenmedim de değil. Zira biz alana intikal ettiğimizde saat 18:00 civarıydı. Otele döndüğümüzde ise 22:00’yi geçiyordu. Özetle öğlenden beri yemek yememiş olacaktık. O nedenle kokteyl masalarındaki aparatifler çok makbule geçti. :)
Sunum sahnesine arkanızı verince önünüzde böyle bir manzara oluyor. Arkada deniz, dağlar ve bulutlar. Hatta zirvelere yağmur yağıyor olması ihtimali de hiç az değil.
Sunumun başlamasına yakın boş sandalye kalmamıştı. Sağ tarafta ise ayakta izleyen bir kalabalık birikmeye başlamıştı.
Takımlar alfabetik sırayla çıktılar. (Torku hariç, Torku en son çıktı). Burada bekleyen takımlar Astana, Belkin, Cannondale ve Torku.
Cavendish en çok alkış alan sporculardan oldu. Bu bütün hafta böyle devam etti. Talnız Petacchi’ye bakar mısınız, adamın dünya umrunda değil :)
Sunum esnasında sadece birkaç bisikletçinin böyle yakın fotoğrafını çektim, içlerinden birisi Adam Yates’ti. 4 Mayıs’taki 8. etabın sonrasında turkuaz mayoyu kazanan isim olacaktı kendisi.
Sayfanın oluşturulma tarihi: 05 Mayıs 2014
Sayfanın son güncellenme tarihi: 05 Mayıs 2014