Kitap İnceleme: Suze Clemitson – P is For Peloton: The A-Z of Cycling
Künye
Adı: P is For Peloton: The A-Z of Cycling
Yazarı: Suze Clemitson
Çizimler: Mark Fairhust
Basım: Ekim 2015
Yayınevi: Bloomsbury Sport
Sayfa Sayısı: 160
Boyutları: 20.5 x 2.2 x 20.8 cm
Kapak: Cilt kapak
Dil: İngilizce
ISBN-10: 1472912853
ISBN-13: 978-1472912855
Tuhaf BisikletSporu Verileri
Basım/Sayfa/Font Kalitesi: Oldukça iyi. Çizim odaklı bir kitap olduğu için bu konuda baskı kalitesi konusunda cimri davranılmamış. Sayfalar hissedilir kalınlıkta ve font seçimleri gözü yormuyor. Kalın cilt kapağın üzerinde de çizim bulunuyor, ekstra kağıt kapakta değil de direk cilt kapağın üzerinde, bu da başarılı.
Fiziksel Okunabilirlik: Burada biraz farklı bir detaya değinmek istiyorum. Bazı kitaplarda çeşitli basım tercihlerinden dolayı kitabı rahatça uzun süre elde tutmak veya rahatça sayfaları çevirmek her zaman mümkün olmuyor. Bu kitapta bu şekilde bir soruna rastlamadım. Ama şunu da eklemem lazım, cilt kapaklı ve kalın ve büyük sayfaları olduğu için 160 sayfalık ortamala bir kitaba göre ağır, bu nedenle uzun süre masaya veya kucağınıza koymadan okuyamayabilirsiniz. Sayfalarla ilgili herhangi bir soruna rastlamadım. Çok rahat istediğiniz sayfayı açıp kitaba baskı uygulamadan o sayfada kalıp rahatça okuyabiliyorsunuz.
Kokusu: Sanırım bu yukarıdaki iki madde bu adam iyice tuhaf işlerle kafayı bozmuş diye düşünmeye başlamadıysanız, bu madde sonrasında fikriniz değişebilir. Ama benim için önemli kriterlerden bir tanesi de kitabın kokusu. Basılı kitapların, elektronik olanlara göre önemli bir farkı ve avantajı da bu değil mi zaten? Bunun tamamen subjektif bir değerlendirme olduğunu eklememe gerek yok diye düşünüyorum. Böyle diyerek 8/10 puanı P is For Peloton kitabına veriyorum.
Okunma Tarihi: Haziran 2016
İçerik
Biraz da kitabın içeriğine gelelim. Kitap, kabaca tarif etmek gerekirse profesyonel yol yarışları popüler terim ve bisikletçi sözlüğü şeklinde değerlendirilebilir. Yine kitabın isminden de anlayabileceğiniz gibi A harfinden başlayıp Z harfine kadar alfabedeki harfleri tek tek ziyaret ediyoruz ve her harften popüler terimleri ve bisikletçileri öğreniyoruz. Popüler aslında çok da doğru bir tanımlama değil, daha çok yazarın ilgisini çeken ve bizimle paylaşmak istedikleri desem sanırım daha yerinde olur.
Çünkü bir kere kitap sadece 160 sayfa ve bol çizim içeriyor, bu nedenle gerçekten yazıya ayrılan kısım sınırlı. Kendinizi böyle sınırladığınızda da illa bazı şeylerden vazgeçmeniz lazım, yoksa bu kadar sayfaya sığmanız mümkün değil.
Fotoğraflarda da gördüğünüz gibi kalbur üstü başlıklar kendine özel bir çizimi de hak ediyor. Çizimler için Mark Fairhust’e teşekkürlerimizi iletelim sırası gelmişken. Sonrasında ise başlıkla ilgili detayları öğrenmeye başlıyoruz. Bazı başlıklar sadece birkaç cümle / bir paragrafken, oldukça önemli olan bazıları ile kendine birkaç sayfada yer bulabiliyor.
Anlatım tarzının giriş seviyesindeki bisiklet sporu tutkunlarına daha uygun olduğunu söyleyebilirim. Uzun süredir sporu ve yarışları takip etmiyor olmasanız da bu kitabı rahatlıkla anlayabilirsiniz. Tabii en başta belirttiğim gibi kitabın İngilizce olduğunu burada da hatırlatayım. Ama bisiklet terminolojisini de bir kenara bırakırsak bile, İngilizce olarak da insanı zorlayan/terleten ifadelerin fazlaca bulunmadığını ve okuma temposunu aksatmadığını da belirtebilirim.
Bisikletçilerle ilgili bir başlığı fikir vermesi açısından incelemek faydalı olabilir. Hemen Eddy Merckx’in sayfasını açıp bakalım.
Önce bisikletçinin kimlik bilgileri paylaşılıyor, sonrasında da kariyerinin önemli galibiyetleri ve yarıştığı dönemdeki ezeli rakipleri listeleniyor. Bu temel bilgilerin yanında, o bisikletçiyi o bisikletçi yapan kendine has özellikleri veya efsaneleşen hikayeleri/başarıları da varsa, bunları da öğreniyoruz. Yukarıda da dediğim gibi çok detaylı ve sayfalarca bilgi aramıyorsanız, daha ziyade giriş seviyesinde ve özet bilgilere ulaşmak istiyorsanız, kitap bu konuda beklentilerinizi karşılayacaktır.
Kitabın genelinde bir Anglo-Sakson havasının normalde beklenenden daha hakim olduğunu hissedebiliyorsunuz. Bu çıkarıma işlenen bisikletçilerin profiline bakarak ulaşabilirsiniz özellikle. Örneğin Tom Simpson, Robert Millar, Cadel Evans gibi bisikletçilerin tarihte önemli yeri olduğu yadsınamaz, ama bu isimler kitapta kendilerine yer bulabilirken, bulamayan bisikletçilere bakarsak, varmak istediğim noktayı daha iyi anlayabiliriz. Birkaç örnek vermem gerekirse Alfredo Binda, Laurent Fignon, Roger De Vlaeminck, Mario Cipollini, Louison Bobet, Fiorenzo Magni; günümüzden örnekler vermek gerekirse de Peter Sagan ve Vincenzo Nibali.
Benzer şekilde aslında o kadar da popüler olmayan kadın bisikletçilerin de kitapta kendilerine yer bulabilmişler. Bundan şikayetçi değilim, zira kendileriyle ilgili yazılı yayınlar oldukça sınırlı olduğu için, böyle bir kitapta kendilerine daha fazla yer bulmaları sevindirici. Alfonsina Strada ve Marie Marvingt bu konudaki bazı örnekler.
Aslında sürekli bisikletçilerden bahsederek, kitaba biraz haksızlık yapıyorum, zira genel olarak kitabın büyük çoğunluğu, sporun diğer yönlerine odaklanmış durumda. Yine hemen fotoğrafların yardımıyla birkaç örneğe bakalım.
‘R’ harfine Rainbow Stripes ile başlıyoruz. Bildiğiniz gibi bu gökkuşağı mayodaki 5 farklı renkteki çizgiyi ifade ediyor. Kitapta da özet olarak bu formanın nasıl kazanabilineceği, ne kadar süreyle, hangi yarışlarda giyilebileceğinden bahsediliyor.
Hemen yanındaki Road Furniture ise, hemen hemen her yarışta spikerlerden duyabileceğiniz bir kavram. Özellikle, Hollanda, Belçika gibi ülkelerdeki yarışlarda, nüfusun yoğun olduğu bölgelerden geçilen yarışlarda sıklıkla kullanılır. Genel olarak yolun üzerinde bulunan sabit cisimlere veya bir nevi engellere verilen addır, örneğin trafik adaları, bariyer, levha, kavşak gibi trafiğin normal akışını sekteye uğratabilecek trafik öğeleri gibi düşünebilirsiniz.
Sonuç
Tam bir kahve masası ya da bizde belki de orta sehpalara uygun olarak sınıflandırabileceğimiz bir kitap. Yani bol, bol, çizimlere yer veren, dili ağır olmayan, karışık, uzun cümlelerle insanı yormayan bir kitap. Genel olarak giriş seviyesi için yazılmış, ama konular farklı bir bakış açısıyla seçildiği için ya bugüne kadar duymadığınız veya duyduğunuz ama detaylarına hakim olmadığınız konularda yeni detaylar öğrenmek mümkün.
Kitabın yazarı Suze Clemitson’ı Twitter’dan hali hazırda takip edenleriniz olabilir, etmeyenler ise kendisini buradan takip edebilirler. Kendisiyle ara ara çeşitli konular hakkında tweet’leşmişliğimiz vardır. En son ülkemizde çıkan çeşitli olaylarda, tweet atıp halimi hatrımı sormuş, iyi dileklerini iletmişti. Bu yazı aracılığıyla kendisine tekrar teşekkürlerimi ileteyim.
Sayfanın oluşturulma tarihi: 30 Temmuz 2016
Sayfanın son güncellenme tarihi: 30 Temmuz 2016
Deep thought! Thanks for coitnibutnrg.
Yo, that’s what’s up truthfully.
Since the era of Charlemagne